Bahçeşehir Üniversitesi Hükümet Liderlik Okulu tarafından düzenlenen Diplomat Okulu 3 sertifika programının ilk haftası 19 Kasım 2011, Cumartesi günü Bahçeşehir Üniversitesi Beşiktaş kampüsünde gerçekleşti.
Başbakan Başdanışmanı ve T.C. Başbakanlık Kamu Diplomasisi Koordinatörü Doç. Dr. İbrahim Kalın, Bahçeşehir Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mert Bilgin ve Emekli Büyükelçi Dr. Onur Öymen'in katıldığı programda; uluslararası ilişkilerden kamu diplomasisine, Türkiye'nin enerji politikalarından Ortadoğu yaşanan son gelişmelere kadar birçok konuya temas edildi.
Doç. Dr. İbrahim Kalın, "Tarihin akışına sadece izleyici mi kalıyoruz, yoksa kendimiz de bir tarih yapıcı olma özgüvenine sahip miyiz, bunu değerlendirmeliyiz" dedi. Artık Soğuk Savaş dönemindeki "benim güçlü olmam için çevremdekiler zayıf olmalı" anlayışının geride kaldığını, biz güçlü olacaksak çevremizdeki aktörlerin de güçlü olması ve kalkınmanın beraber sağlanması gerektiğini belirtti. Dış politikaya şekil veren prensipler olarak ise ilk sırada adalet ilkesinin hayata geçirilmesini gerektiğini söyleyen Kalın, "içinde adaletin olmadığı bir milli menfaat tanımı ne millidir ne de menfaattir" dedi.
Prof. Dr. Mert Bilgin, bir ülkenin petrol ve gaz güzergâhı olmasının jeopolitik açıdan önemli olduğunu ancak istikrar anlamına gelmediğini belirtti. Bunu Ukrayna ile örneklendiren Bilgin, enerji merkezi olan Ukrayna'nın bugün ne zengin ne de güçlü olduğunu vurguladı. Önümüzdeki yirmi sene doğalgazın çok önemli bir enerji kaynağı olacağını söyleyen Bilgin Türkiye'den günlük dört buçuk milyon metre küp doğalgaz geçtiğini ve bunun da dünya enerji geçişinin %5'ine tekabül ettiğini açıkladı. Dolayısıyla bu enerji geçişinin düzgün şartlar altında işletilmesinin oldukça önemli olduğunu ve doğru işletme yapılırsa bunun Türkiye için çok büyük bir avantaj olacağına dikkat çekti.
Dr. Onur Öymen ise ilk oturumda Avrupa Birliği-Türkiye müzakere süreci ve sonrasındaki gelişmeler ile ilgili görüşlerini aktardı. Öymen;"AB'yi sadece bir ekonomik birlik olarak okumamak gerekiyor. Çünkü sırf bu açıdan değerlendirecek olursak çok açık ki AB'nin ekonomik önemi azalıyor. Dünya siyaseti açısından AB'yi incelemek gerekiyor çünkü AB yalnızca ekonomik bir birlik değil aynı zamanda siyasi bir birliktir." sözleriyle Avrupa Birliği'nin bugün karşılaştığı sorunlardan bahseden Öymen; Türkiye'nin bu aşamadan sonra Avrupa Birliği yolculuğunu farklı değerlendirmesi gerektiğini belirtti. İkinci oturumda ise Ortadoğu'da yaşanan son gelişmelere ve özellikle Suriye ile yaşanan durum üzerine değerlendirmelerde bulunan Öymen, Türkiye'yi her dönem savaştan uzak tutabilmenin en büyük hüner olduğunu vurguladı.