Türkiye'de sadece Bahçeşehir Üniversitesi’nde (BAU) eğitimi verilen Kayropraktik tedavisiyle ilgili konuşan BAU Sağlık Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Mustafa Ağaoğlu, "Kayropraktik tedavi, baş, boyun ve fıtıktan kaynaklı ağrıların nedenlerini ortadan kaldırır" dedi.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından kabul edilen bir çok ülkede tamamlayıcı tıp olarak kullanılan kayropraktik mesleği uygulamaları, omurganın yapı bozukluğundan kaynaklanan bir çok rahatsızlığa çare oluyor. İtme, çekme ve özel aletlerle kullanılarak uygulanan tedavi, baş ağrısından, fıtığa kadar bir çok hastalıkta uygulanabiliyor. Mesleğin uygulamalarına ilişkin bilgi veren BAU Sağlık Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Mustafa Ağaoğlu, kayropraktiğin ameliyat aşamasında olmayan hastalarda etkili olduğunu ve ihtiyaç durumunda diğer sağlık meslekleriyle ortaklaşa yürütülmesiyle daha olumlu sonuçlar verdiğini söyledi.
“AMELİYAT DERECESİNDE OLMAYAN HASTALARA ÇÖZÜM”
BAU Sağlık Bilimleri Enstitüsü Öğretim Görevlisi Dr. Mustafa Ağaoğlu, Kayropraktik uygulamasının sinir, kas ve iskelet yapısındaki rahatsızlıkların tanınması ve kişinin hastalıklardan korunabilmesi amacıyla tedavi sunabilen bir meslek grubu olduğunu belirtti. Ağaoğlu, "Kayropraktik tedavinin geçmişi, uzak doğu dövüş sanatından Anadolu’daki şifacıların dahil olduğu yöntemlere kadar dayanıyor. Yani her şeyin geleneksel bir başlangıcı var. Bu da yanılmalarla formalize edilerek çağdaşlaşıyor. Bu tedavi uygulaması, Avrupa’da dört ya da beş yıllık eğitimi verilen medikal bir meslek grubu. Omurganın temel anlamda ameliyatlık boyuttta olmayan yapısına ve mekaniksel rahatsızlıklarına bakıyoruz. Bu mekaniksel rahatsızlıkların içinde fıtık problemi de olabiliyor. Omurganın özellikle hareket bozuklukları olabiliyor. Hasta ameliyatlık durumdaysa ameliyat olmalı. Yoksa hasta ‘ben sizden beş seans kayropraktik tedavisi alacağım’ diyemez. Bakıp değerlendirip ona göre hareket ediyoruz" ifadelerini kullandı.
“AĞRIYA NEDEN OLAN SORUNLARI ORTADAN KALDIRIYORUZ”
Kayropraktik tedavinin bel, boyun ve baş ağrısında etkili olduğunu söyleyen Dr. Mustafa Ağaoğlu, ağrıdan ziyade ağrıya neden sorunları ortadan kaldırmayı hedeflediklerini belirtti. Ağaoğlu şunları söyledi:
"Bize en sık başvuran hasta tipi bel, boyun ve baş ağrısı olan hasta. Ameliyatlık boyutta olmayan hastalarda en etkili sonuç veren uygulama, manipülasyon tedavisidir. Omurganın yapı mekaniği bozulduğu zaman fizyolojik reaksiyonlarla belli semptomlar ortaya çıkıyor. O septomları çözmek ileriye dönük iyileşmeler sağlıyor hastada. Eğer omurganın hareket düzeninde bir sıkıntı varsa bunun sonucunda ağrı oluşabilir. Biz ağrıdan ziyade o ağrıya sebep olan mekanik rahatsızlığı düzeltiyoruz. Yani bu şunun gibi; omzunuz ağrıyor diye ortopediye gidiyorsunuz. Çıktığı yere omzunuzu tekrar oturtuyorsunuz. O mekanizmayı toparlarsak ağrı zaten geçecek. Özellikle ağrıya değil, ağrıya yönelik omurganın mekaniğindeki bir bozukluksa biz birebir onunla uğraşıyoruz.”
“HASTA YAŞAM ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRMELİ”
Tedavinin, kişinin yaşam şeklinin değiştirmesiyle daha kalıcı bir hale geleceğini söyleyen Dr. Mustafa Ağaoğlu, “Temel anlamda bu rahatsızlıklar yaşam şekliyle korunabilir. Eğer kişinin kronik duruş bozuklukları, kas zayıflığı varsa ve bedenine bakmıyorsa tedavi niyetiyle yapılan uygulamaların vücuttaki yaşam ömrü o kadar az olur. Hasta, buna sebep olan yaşam şekline devam ederse alacağı sonuçta o ölçüde olur. Bu tedavi 6 ile 12 seans arasında uygulanabiliyor. Bu hastanın ihtiyacına göre değişiyor. Omurganın manipülasyon tedavilerinde ittirme ve çektirme şeklinde yöntemler kullanılır. Bu uygulamalar masa veya enstrüman destekli de yapılabilir” dedi.