Amerika Birleşik Devletleri'nde yer alan Yale Üniversitesi'nin tarihiyle özdeşleşen ve bir geleneği haline gelen çalgısız ve çok sesli müziğin temsilcisi The Yale Whiffenpoofs, Bahçeşehir Üniversitesi'nin katkılarıyla 12 Temmuz Salı akşamı 18:00 19:00 saatleri arasında İstanbullulara eşsiz bir müzik ziyafeti sunmaya hazırlanıyor.
1909 yılında kurulan ve dünyanın en eski üniversite a cappella grubu olan The Yale Whiffenpoofs, Beatles'dan Frank Sinatra'ya, Stewie Wonder'dan Lady Gaga'ya yüzlerce eserlik repertuarlarından en seçme parçaları bu kez İstiklal Caddesi'ne taşıyacak ve nostaljik Beyoğlu tramvayı aracılığıyla İstanbullu müzikseverlerle buluşacak.
BAHÇEŞEHİR ÜNİVERSİTESİ'NİN KATKILARIYLABu yılki Türkiye konserlerini Bahçeşehir Üniversitesi'nin katkıları ile halka taşıyan grubun tarihi mekanda seyirciden bir de beklentisi var: "Şarkılarımıza herkes coşkuyla eşlik etsin"
The Yale Whiffenpoofs hakkında:
310 yıllık bir tarihi sahip, dünyanın önde gelen seçkin eğitim kurumlarından Yale Üniversitesi'nin, zamanın geçişine aldırmadan hala ilk başladıkları günkü gibi devam ettirilen sayısız geleneği bulunuyor. Kuşkusuz bu geleneklerden en önemlisi çalgısız ve çok sesli müzik geleneği olan 'a cappella'. A cappella geleneğinin en bilinen temsilcisi ise yine hiç kuşkusuz 1909 yılında kurulan ve dünyanın en eski üniversite a cappella grubu olan The Yale Whiffenpoofs'tur. Çünkü Whiffenpoofs demek, girmesi oldukça zor onlarca a cappella grubunun üniversite son sınıfa geçen üyeleri içinden seçilen en iyi 14 sanatçı demektir.
Whiffenpoofs üyeleri 12 Temmuz Salı akşamı, Bahçeşehir Üniversitesi'nin katkıları ile düzenlenen etkinlikte hem kendilerini farklı bir renkte İstiklal Caddesi'ne katmak, hem de İstanbullulara a cappella müziğini tanıtmak niyetindeler.
A cappella müziği her ne kadar ülkemizde 'koro müziği' ya da 'kilise müziği' olarak bilinse de bunlar sadece a cappella'nın yola çıkış noktalarıdır. Başlangıçta İslami 'naat' veya 'neşid' müziği formunda olan a cappella, zaman içerisinde devinimden geçmiş ve popüler müzikte uyandırdığı ilgi sonucunda 'sadece vokal müzik' halini almıştır. Wyclef Jean gibi pek çok ünlü sanatçının da bu müziğe olan ilgisi nedeniyle modern a cappella daha çok insanın geniş ses ve harmoni yelpazesini kutlayan bir müzik şekline ulaşmıştır.
Zorlu eğitim hayatının arasında en büyük ortak noktaları sevdikleri şarkıları beraber söylemek olan Whiffenpoofs grubu üyeleri, her sene üç aylık yaz tatillerinde altı kıtada sayısız ülkede konser veriyorlar. Daha önce ülkemizde de konser veren grubun epey ilginç de bir tarihi var: 1909 yılında Connecticut'ın amansız soğuğundan korunmak için bir bara giren üniversite korosundaki beş öğrenci, mahsur kaldıkları barda dışarıdaki tipinin geçmesini beklerlerken söyledikleri şarkılara yanlarında olmayan çalgılarının sesini taklit ederken bu asırlık geleneğinde temelini atmış oluyorlar. O günden bu güne şarkı söyleyen Whiffenpoofs, seneler ve üyeler değişse de geleneklerine bağlı kalmıştır ve her sene 200'ün üzerinde konser vermektedir. Bu turneler, Japonya'dan Brezilya'ya dünyanın pek çok ülkesinde ve Reagan'dan Dalai Lama'ya pek çok dünya liderine verilmiş sayısız konseri kapsamaktadır.
Gittikleri ülkelerin kültür ve müziğinden olabildiğince yararlanmaya çalışan Whiffenpoofs ayrıca konserlerden topladıkları gelirler aracılığıyla topluma yardım etmeyi amaçlar; grup her sene bir sivil toplum örgütüne veya bir gelişim projesine katkıda bulunmaktadır.